Güncel

Adaletsizliğin kaynağı olanlar adalet dağıtamaz!

Adalet ve kalkınma iddiasıyla iktidara gelen AKP’nin en önemli icraatları bol miktarda yeni hapishane yapılması oldu.

Adaletten, her türlü farklı fikri yok etmeyi bu fikirleri savunanları zindanlara atmayı anlayan AKP bu konuda rekor üstüne rekor kırıyor. Özellikle de 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL’le birlikte hapishanelerde neredeyse kalacak yer kalmadı. Ama durun hemen üzülmeyin, AKP iktidarı bu sorunu gördü “çözümü” içinde hemen harekete geçti. Buna göre, artan tutuklu ve hükümlü ihtiyacını karşılamak için AKP, önümüzdeki 5 yıl içinde 228 yeni hapishane inşa etmeyi planlıyor.

Konuya ilişkin bir soru üzerine bu alandaki faaliyetleri hakkında bilgi veren Adalet Bakanlığı huzur ve güvenin sağlanması adına ne kadar faydalı işler yaptıklarını da böylece kamuoyu ile paylaşmış oldu. Bakanlığın verdiği bilgilere göre, geçtiğimiz 5 yıl içerisinde ihalesi ve yapımı bitmiş olup hizmete açılan ceza infaz kurumlarının yıllara göre dağılımı ve kapasiteleri şöyle oldu:

-2013 yılında 10 adet olup arttırılmış kapasitesi 8.485

-2014 yılında 14 adet olup arttırılmış kapasitesi 13.194

-2015 yılında 18 adet olup arttırılmış kapasitesi13.292

-2016 yılında 38 adet olup arttırılmış kapasitesi 26.572

-2017 yılında 9 adet olup arttırılmış kapasitesi 4.908.

 

Her yıl 50 yeni hapishane

Bugüne kadarki çalışmalarından sonuç almış olacak ki AKP, söz konusu hizmetlere devam etme kararı almış. Bakanlık, önümüzdeki 5 yıl içerisinde 228 yeni ceza infaz kurumunun açılmasını ve 137 bin 687 kişi kapasiteye sahip olması planlıyor. Bakan Abdülhamit Gül, Plan ve Bütçe Komisyonuna sunduğu bilgi notunda 2018 yılında 38 yeni ceza infaz kurumunun -hapishane yani- faaliyete geçeceğini açıklamıştı. Bu durumda 2019 yılından 2023 yılına kadar geçen sürede her yıl yaklaşık 50 yeni hapishane inşa edilecek.

Adalet Bakanlığının 15 Kasım 2017 tarihli verilerine göre Türkiye’de 207 bin 279 kişi kapasiteli toplam 384 ceza infaz kurumu var. Ancak hapishanelerde kapasitenin üzerinde tutsak bulunuyor. Adalet Bakanlığının 2Ekim 2017 tarihli verilerine göre toplam tutuklu ve hükümlü sayısı 228 bin 983. Bu veriler dikkate alındığında hapishanelerdeki kapasitenin üzerinde 21 bin 700 tutsak bulunuyor.

Verilen bilgilere göre, bugüne kadar adli yargı mercilerinde 3 milyon 50 bin 533 denetimli serbestlik kararı verildi. Türkiye genelinde 139 denetimli serbestlik müdürlüğünde 489 bin 561 denetimli serbestlik kararının infazına devam ediliyor. Bu kararların 301 bin 858’ini adli kontrol, 90 bin 757’sini denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı (şarta bağlı erken tahliye), 50 bin 534’ünü tedavi ve denetimli serbestlik oluşturuyor. Elektronik izleme ile bugüne kadar 28 bin 450 şüpheli, sanık ve hükümlü takip edildi. Şu an itibariyle 2 bin 713 kişinin denetim ve takibi sürüyor.

 

Herkes olağan suçlu!

Reza Zarrab’ın ABD’de yargılanmaya başlanmasıyla iyice ortaya saçılan rüşvet, yolsuzluk ve sahtekârlık sarmalı AKP iktidarının nasıl bir ahlak ve kültür yapısına sahip olduğunu yeterince gösterdi.

Devletin tüm olanaklarını kasalarını doldurmak ve hâkim sınıfların ihtiyaçlarını karşılamak için kullanan AKP’li yöneticiler sıra emekçi halka geldiğinde aslan kesiliyor. Adaletsizliğin hukuksuzluğun, yolsuzluk ve sahtekârlığın tamda kaynağı ve merkezi durumundaki düzen partileri ve bugün kaptan köşkünde oturan AKP iktidarı, iki yüzlü bir şekilde toplumu cezalandırıyor. “Benim kontrolümde olursa ya da ben yarsam suç değildir” mantığıyla hareket ederek bunun dışındaki kalan herkesi suçlu ilan ederek zindanlara dolduran AKP iktidarı, milyonların emeği ve alınterini gasp ederek her gün daha fazla zenginleşen efendilerinin çıkarlarını savunuyor.

Adında “Adalet” olan ancak bugüne kadarki uygulamalarıyla TC tarihi boyunca neredeyse en kitlesel tutuklama, hak gaspları ve özgürlüklerin kısıtlandığı dönemlere imza atan AKP iktidarı, bu suçlarını yeni hapishane açarak kapatmaya çalışıyor.

İktidarın özellikle de, temel hak ve özgürlükler başlığında Kürtlerin, Alevilerin ve ilerici, demokratların her türlü talebine yönelik dizginsiz bir devlet terörünü uygulaması, içerdeki tutsak sayısının artmasının temel nedenlerinden. Hırsızlığın, yolsuzluğun esas kaynağı olanlar, demokrasi ve özgürlük düşmanları, asla toplumu huzur ve güvene kavuşturamazlar.

Toplumsal çürümenin, yozlaşmanın, demokratik değişimin tek garantisi kesintisiz mücadeledir.

(Bir Ö-G okuru)

   

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu