Ankara: Devletin toplumsal muhalefet üzerindeki baskı ve sindirme politikaları sürecin kızgınlığına paralel bir şekilde sürdürülüyor. Öncesinde Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Savcılığı tarafından ifadeye çağrılan 16 gazetemiz okuruna dair yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianame Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek 19.04.2016 duruşma günü olarak verildi.
Soruşturamazsınız! Yargılayamazsınız!
Soruşturma sürecinde sürdürülen pespayelik mahkeme sürecinde de devam edeceğe benziyor. Jet hızıyla iddianameyi kabul edip duruşma günü tayin eden mahkeme demokratik hak kullanımını ‘suç’, yaratılan demokratik mevzileri ise ‘suç örgütü’ olarak değerlendirme aymazlığını gösteriyor.
Terör örgütüne üye olma, terör örgütü propagandası yapma, 2911 Sayılı Kanunu Muhalefet ‘suçları’ kapsamında yargılanan okurlarımıza yöneltilen suçlamalar; 19 Aralık, 26 Eylül Hapishane katliamlarının yıl dönümde yapılan protesto eylemlerine, 1 Mayıs İşçi ve Emekçilerin Birlik ve Dayanışma Günü kutlamalarına, Gezi sürecinde Ankara’da yapılan eylemlere, çeşitli basın açıklamalarına, önder yoldaş İbrahim Kaypakkaya’nın mezar başı anmalarına katılmak gibi demokratik eylemlerdir.
Gazetemiz, dergilerimiz, demokratik mevzilerimiz hedefte!
Dosya kapsamında demokratik mücadele mevzileri faşizmin içkin doğasına uygun şekilde terörize edilmektedir. Bedel ödenerek ve uzun erimli mücadeleler neticesinde kazanılan demokratik mücadele mevzileri YDG, YDK, DDSB, Bakış Kültür Sanat Merkezi ve gazetemiz Özgür Gelecek ‘terör örgütünün’ yan kuruluşları olarak gösterilerek kriminalize edilmektedir. Bu yargılama demokratik alanda yaratılan mevzilere yönelik bir saldırıdır.
Yargılama kapsamında geniş katılımlarla ve devletin bilgisi dâhilinde örgütlenen ‘4+4+4 Eğitim Sistemine Karşı Miting, 1 Eylül Dünya Barış Günü Mitingi gibi mitinglere katılmak ‘suç’ ilan edilmektedir. Bu yargılama miting alanlarına, merkezi gösterilere yönelmiş bir saldırıdır.
Yargılama kapsamında Gezi sürecindeki tüm eylemler yargılanmak isteniyor. Bu yargılama Gezi direnişine, halkın baskıya, anti-demokratik uygulamalara karşı haklı tepkisine yönelmiş bir saldırıdır.
Tutsaklarla görüşmek “talimat”, avukatlık yapmak suç!
Yargılama kapsamında TKP/ML dava tutsakları ile arkadaş görüşçülerinin hapishanede gerçekleştirdiği görüşmeler ‘talimat alma’ olarak değerlendirilerek, tecrit koşullarında tutsaklara tanınan hak kırıntılarının ne hizmetle kullanıldığı gösterilmektedir. Bu yargılama tutsakların haklarına yönelik saldırıdır.
Yargılama kapsamında gazetemiz için haber takibi yapmak, fotoğraf çekmek, haber ve yazı göndermek ‘suç’ ilan edilmektedir. Bu yargılama halkımızın haber alma hakkına, devrimci gazeteciliğe yönelik bir saldırıdır.
Yargılama kapsamında gazetemizin avukatı, ‘terör örgütünün’ avukatı olmakla suçlanmaktadır. Bu yargılama savunma hakkına yönelik bir saldırıdır.
Gazetemizi, demokratik mevzilerimizi sahiplenmeye devam edeceğiz!
Okurlarımız hakkında açılan dava, bütünüyle demokratik hak kullanımına yönelik bir baskı sürecidir. Özgür Gelecek okurları olarak gasp edilmek istenen ve “suç” unsuru olarak gösterilen demokratik haklarımızı kullanmaya, gazetemizi ve demokratik mevzilerimizi sahiplenmeye devam edeceğiz. Okurlarımıza açılan davanın, bir bütün toplum kesimlerine dönük artan baskılardan ayrı olmadığını biliyor ve bu temelde dayanışmayı büyütmeye devam edeceğimizi ifade ediyoruz.
