GüncelManşet

Bakırköy Belediyesi “Grev, Sayıştay Raporu, Yalanlar ve Gerçekler”

CHP’li Bakırköy Belediyesi’nde Mart ayından bu yana süren Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Ekim 2016 Pazartesi günü itibariyle grev başladı.

Greve çıkılmasını getiren gerekçelerden birisi Bakırköy Belediyesi 2014 Yılı Sayıştay Raporu’nun Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu tarafından sık sık öne sürülmesi.

Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde yaşanan anlaşmazlıkda ileri sürülen birinci neden mali gerekçe.

Sayıştay Raporu’nda belediyenin personel mali yükünün çok fazla olduğu ve bu nedenle de yeni dönemde bir toplu sözleşmede maaşların arttırılmasının mümkün olamayacağı iddiasıyla ‘Sıfır Zam’  dayatması.

İkinci neden ise Belediyenin birimlerinde özellikle de Yunus Emre Kültür Merkezi’nde Tiyatro Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışan ama bu bölümle ilgili olmayan fazladan personel alınmış olması ve bunun da usulsüzlük içermesi nedeniyle Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ve yönetimin hukuken zor durumda kalacakları, haklarında soruşturmaya neden olacağı ve benzeri iddialar.

Fakat bahsi geçen Sayıştay Raporu, bu iddiaların hiçbirinin özellikle de personelin durumuna ilişkin sorunun varlığını göstermiyor.

 

1. Sayıştay’ın tiyatro çalışanıyla ilgili ciddi, yeni ve ağır bir tespiti, bulgusu olduğu iddiası

Sayıştay denetçileri belediyeleri mali (kamu zararı) ve idari (suç olup olmadığı) yönden denetlemektedir. Ve buna ilişkin rapor kamuoyuna açıklanmaktadır.

Aşağıdaki linkte Bakırköy belediyesinin denetim raporu bulunuyor.

Raporun 15. ve 16. sayfalarında yer alan “Bulgu”larda belediye bu yönde eleştirilmiş, ancak kamu zararı veya suç olduğuna ilişkin bir sonuca yer verilmediği görülüyor.

http://www.sayistay.gov.tr/tr/Upload/62643830/files/raporlar/kid/2014/Belediyeler/%C4%B0STANBUL%20BAKIRK%C3%96Y%20BELED%C4%B0YES%C4%B0.pdf

Kaldı ki daha önce Sayıştay denetçileri bu yönde suç olduğu yönünde İçişleri Bakanlığına yazmışlarsa da, Danıştay tarafından 2005 yılında Soruşturma izni verilmemesine karar verilmiş bulunuyor.

6085 sayılı Sayıştay Kanunun 51.maddesinin 2.fıkrasında Sayıştay ilamlarında sorumlular gösterilmektedir. Teknik deyimle ahiz ya da ilgili olarak kamu zararından yararlananlar da ilamda gösteriliyor.

Eğer Sayıştay’ın bu kadroda çalıştırılanlarla ilgili bir tespiti varsa, bu kadroda maaş alan (ahiz ya da ilgili sıfatıyla) personele de bu durumun bildirilmesi gerekiyor. .

 

2. Belediyenin çok büyük risk içinde olduğu ve imza atamayacağı iddiası

Belediye şirketi ile belediye arasında çok ciddi mevzuata aykırı durumun varlığı söz konusudur. Asıl riskli durum buradadır. Riskten korkan bir başkan bu mevzuata aykırı duruma izin vermezdi.

Belediye, belediye şirketinden arada ihale sözleşmesi olmaksızın hizmet almaktadır.

Bu ilişki ise  ‘hizmet bağışı” adıyla kurulmuştur. Belediye şirketinden yüzlerce personel alınmış bunlardan bir kısmı bankamatik personeli olmuş, bir kısmı da belediye işlerinde çalıştırılmaya başlanmıştır.

Bundan kaynaklı olarak da Belediye, belediye şirketinde çalışan personelin maaşının ödenebilmesi için sermaye artırımı şeklinde her yıl belediye şirketine karşılıksız para aktarmak durumundadır.

Bu durum ise iş hukukuna göre muvazaa(×) olarak değerlendirilmektedir.

Ve tabi ki üst yönetici olarak bu durum, belediye başkanının da sorumluluğundadır.

Mevzuata uygun davranılıyor olsaydı bu şekilde bir muvazaalı bir ilişki ve çalışma düzeni yaratılmazdı.

(*) Hukukta muvazaa, bir hukuki ilişkinin taraflarının, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, gerçek iradelerine uymayan ve kendi aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak konusunda yaptıkları gizli anlaşmadır. Gizli anlaşma hizmet bağışı ve sermaye aktarımı yoluyla belediye ve belediye şirketi arasındadır.

 

3. Personel giderlerinin oldukça fazla olduğu iddiası;

Bu bir yönetim sorunudur. Belediyenin idari, mali, hukuki durumları yöneticilerin bilgi ve sorumlulukları kapsamındadır. Belediyenin her hangi bir biriminde çalışan işçi, personel bundan sorumlu tutulamaz.

Evinin geçimini sağlamak,  yaşamını sürdürmek isteyen ve belediyenin herhangi  biriminde belirli bir görevi üstlenmiş insanların sorumluluğu dahilinde bir konu değildir. 

Yani işçilerin Belediyenin kadrolu çalışanı olup maaşının ödenmesi ile Tiyatro kadrosundaki işçiyi alıp Belediye Şirketinde çalıştırıp,  Belediye şirketine maaşlar için para aktarması durumunda mali açıdan bir farklılık söz konusu değildir. Her iki halde de belediye maaşları ödemek durumdadır. Personel giderinin eklenmesi gibi aykırı bir durum yoktur.

Personel giderlerinin %30’u aştığı iddiası da yine şüpheli bir durum çünkü belediye 20’den fazla diğer kurumlardan memuru nakil olarak almıştır. Eğer personel giderleri sınırı aşılmışsa, bu alımlar nasıl yapılmıştır?

 

4. Denetim riski olduğu ve dikkat etmesi gerektiği iddiası

Dikkat edilecek tek husus belediyede istihdam sorunu mudur? 2005 yılında suç olmadığına ilişkin Danıştay kararı mevcutken, Sayıştay’ın kamu zararı olduğu yönünde tespiti yokken, belediyenin böyle bir iddiası nereden çıkmıştır? Böyle bir korku içinde olmasının nedeni nedir?

Ayrıca Belediye mali sıkıntıyı böylesine ısrarla tekrarlarken, tiyatro müdürlüğü konuk personelinden bir kısmı bu dönemde işten çıkarılmış, yerlerine yeni personel alınmıştır. Atılan personelden dava açanlar mahkemelerde haksız nedenlerle işten çıkarıldığını mahkeme kararıyla kanıtlamışlar ve buna ilişkin tazminata hak kazanmışlardır. Haksız nedenle işten çıkarılan işçilerin hak kazandığı tazminatlar kamu zararı değil midir? Bu kamu zararı risk değil midir? Haksız nedenle attığı işçiyi geri almayan, işe geri almadığı için tazminat ödeyerek belediyeyi zarara uğratan kişilerin görevi kötüye kullandıklarından dolayı mahkemelik olmaları risk değil midir?

Mevzuata uygun davranan bir yöneticinin korkusu da olmaz. Ayrıca CHP’li bir belediye olarak muhalefet nedeniyle risk içinde olması yeni bir olay değildir. Yeni bir gelişme de (Sayıştay raporu vb.) idare sunmamaktadır.

Şimdi Bülent Kerimoğlu’nun her fırsatta “Beni, zor durumda bırakıyor, başım büyük derde girer”  diyerek gerekçe gösterdiği o meşhur Sayıştay Raporu hiç de iddiasıyla uyuşmadığını göre; bu personelin toplu iş sözleşmesine dahil olması 2 senedir hukuksuz değildi de şimdi mi hukuksuz oldu?

Kaynak: www.mucadelebirligi.com

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu