Güncel

“Filtre özellikli kumaşı olmayan maskeyi üreten tek ülke biziz”

Dr. Erkan İşgören, pandeminin başında, hiçbir filtreleme özelliği olmayanlarının maske oranın yüzde 75 olduğunu, bugün ise bu oranın yüzde 95’e çıktığını söyledi.

Marmara Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Erkan İşgören, pandeminin başında, hiçbir filtreleme özelliği olmayanlarının maske oranın yüzde 75 olduğunu, bugün ise bu oranın yüzde 95’e çıktığını söyledi.

Nisandaki raporda yüzde 75 olarak belirtilen “filtrasyon özelliği olmayan maske” oranın bugün itibariyle yüzde 95’e çıktığını söyleyen İşgören, maske üretiminde kullanılan iki önemli hammaddeyi ve maliyetlerini açıkladı:

“Pandemi sürecinden önce maskede kullandığımız iki hammadde vardı. Bunlardan ilki, “birinci ve üçüncü kat” diye kullandığımız filtrasyon özelliği olmayan, üç katlı maskenin ilk ve son katını oluşturan spunbond. Halk arasında tela diye de biliniyor. 

Diğer ise yüzde 95 ila 99 filtrasyon özelliğine sahip, maskenin orta katmanında kullanılması gereken “meltblown”. 

Spunbond’un kilogram fiyatı pandemi öncesi yaklaşık 1,25 ila 1,50 dolardı. Bu, pandemiyle birlikte 8 dolarlara kadar çıktı. “Meltblown” ise  yaklaşık 3 dolardan satılıyordu ve 38 dolara kadar yükseldi. Bu fiyatlar ithal fiyatları değil. Yerli üretimden, Türkiye’deki satış fiyatından bahsediyoruz. Meltblown kullanılmasının maskeye kattığı maliyet ise yalnızca 6 kuruş.”

“Ortasında filtre özellikli kumaşı olmayan maskeyi üreten tek ülke biziz”

İstanbul’da yaklaşık 350-400 tane maske üretim yeri olduğunu söyleyen Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi, standartlara bağlı olarak üretim yapan, hepa filtre kullanan firma sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini ifade etti ve ekledi: Ankara’da, Adana’da, İstanbul’da birkaç tane var. Toplasanız 15-20 işletmeyi geçmiyor. Bu firmalar çoğunlukla ihracata çalışıyor.

Diğer firmaların tamamının  vasıfsız işçilerle antihijyenik koşullarda merdiven altı üretim yaptığını söyleyen İşgören, şöyle devam etti:

“Eminönü’ne gittiğinizde 50’lik paketlerin 12,5-15 liraya satıldığı bir ortamdan bahsediyoruz. Kaç tane ele değdiğini burada tasavvur bile edemiyoruz. Gidip gördüğümüz işletmelere biz bile girmek istemiyoruz. 

Avrupa’ya ihraç ettiğimiz maskeler “Tip 2A” dediğimiz maskeler. Bunun dışındaki maskeleri Almanya da diğer Avrupa ülkeleri de kabul etmiyor. Maskeler testte geçmediği için TIRlarımız gümrükte bekliyor. 

Ucuz olsun diye Çin’e sipariş veren bir işletmemiz oldu. Çinliler “Böyle bir maske yok ki dünyada, nasıl yapalım?” cevabını verdi. Ortada filtre olmayan maskeyi üreten tek ülke maalesef biziz. 

Standartlara bağlı olarak üretim yapan firmaların ürünlerini zaten özellikle Almanya ve Hollanda, gelip kapatıyor ve alıyor. Tek şart olarak spunbond ve meltblown malzemenin makineye girdikten sonra el değmeden paketlenmesini istiyorlar. İç piyasada 25-28 kuruş bandında olan bu maskeler, ihracatta 50 kuruşa kadar çıkıyor. 

En büyük üretici Çin. Maskenin dünyadaki tedariğinin yüzde 80’ini Çin yapıyor. Çin’den de çok fazla Avrupa’ya gitmiyor. Vietnam’a ürünleri getiriyorlar. Vietnam’da ürün “millileşiyor”. Ondan sonra Avrupa’ya gönderiliyor. 

İngiltere, Almanya ve Hollanda’da da üretimler başladı. Üretim yerleri tamamen kameralarla izleniyor. Girenler tamamen beyaz tulumlar içerisinde. Maskeli, eldivenli… Ürüne hiç dokunmadan paketleniyor. Kullanıcıya tekli ya da 10’lu paketlerle sunuluyor. Bizde 50’li paketlere herkes elini daldırıp, istediği gibi alıyor.” (Kaynak: İndependent)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu