GüncelManşet

Bitmeyen dava; Soma Katliamı

13 Mayıs 2014’te Türkiye tarihinin en büyük işçi katliamı yaşandı. Egemenlerin kaza diyerek olağanlaştırmaya çalıştığı ancak 300 kişinin katledildiği katliam üzerinden 2 yıl geçti. Katliamdan bu yana devlet temsilcileri ve iktidar sahibi sınıfların şirket ile dirsek teması ve kurduğu ilişki gün yüze çıktı. Özellikle Soma Holding ve AKP hükümeti temsilcilerinin vermiş olduğu beyanlar ve kurduğu iş ortaklıkları, bu ilişkiyi somutlar nitelikte. Yapılan açıklamalarda “kader” ve “fıtrat” gibi kelimeleri bolca kullanmışlardı. Yine altını çizdikleri cümlelerden bir tanesi de AKP hükümetinin ve Soma Holding’in tüm önlemleri aldığı, hiçbir ihmalin bulunmadığı üzerineydi. Her nasıl oluyorsa hiç ihmalin yaşanmadığı, Türkiye’nin en modern madenlerinden biri olarak lanse edilen Soma’da 300 kişi katledilebiliyordu.

Katliamın ardından ortaya çıkan başka bir mesele de seçim zamanı AKP’nin dağıtmış olduğu kömür yardımlarının Soma Holding’e ait oluşuydu. Yine AKP’li belediyelerde görev alan kişilerin Soma Holding sahiplerinin akrabası olduğu da kamuoyuna yansıyan bilgiler arasındaydı.

Egemenler cephesinde özellikle basın yoluyla katliamın meşrulaştırma çabaları süregelirken yine aynı cephede işçilerin ailelerine yönelik de saldırı kampanyaları hız kesmeden devam etti. Katliamla ilgili en akıllarda kalan fotoğraflardan birisi de eminiz ki Başbakan Müşaviri Yusuf Yerkel’in bir işçinin akrabasını özel hareket polisleriyle birlikte tekmelemesi olmuştu.

Evet, bunca olay üzerinden iki yıl geçti. Gündeme gelen taşeronlaştırma, özelleştirme, işçi güvenliği meselelerinde bir gelişme yaşanmazken, gelişme yaşanmayan bir başka mesele ise yargı süreci oldu. Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen mahkemede en sonunda sona gelindi.

 

Davada son düzlüğe girildi

Soma davası 14. kez mahkemeye taşındı. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde 14. kez davası görülen duruşmaya birçok kişi katıldı. Madencilerin aileleri (bu sefer tekmelenmeden) duruşmaya dahil oldular. Yine birçok demokratik kitle örgütü ve sendika da mahkemedeki yerini aldı. Duruşma öncesinde sabah saat 09.00’da Şehit Murat Öztürk Caddesi üzerinde toplanan kurum temsilcileri ve madenci aileleri yürüyüş yaparak, pankartlar eşliğinde katliamı kınadı. Duruşma salonu önüne gelen kalabalığa seslenen avukat Can Atalay, davada son düzlüğe girildiğini belirterek destek çağrısı yaptı.

Davaya tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Teknik Müdür İsmail Adalı, Teknik Nezaretçi Ertan Ersoy ve Emniyet Teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik ile tutuksuz sanıklar, işçi aileleri ve taraf avukatları katıldı.

Can Gürkan, Ramazan Doğru, Akın Çelik, İsmail Adalı, Ertan Ersoy, Mehmet Ali Günay Çelik ile 5’inci duruşma sonunda yargılanmalarına tutuksuz devam edilmesine karar verilen vardiya amirleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık, “olası kastla öldürme” suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçundan 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle yargılanıyordu.

Tutuksuz 38 sanık hakkında ise “taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis isteniyor. Bunlardan 25’i hakkında da bu suçları “bilinçli taksirle” işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep edildi.

20 Şubat 2017’e ertelenen ve son düzlüğe girilen dava sadece Soma’da katledilen işçi ailelerini ilgilendirmiyor. Verilecek bu karar hem bütün maden işçilerini hem de Türkiye işçi sınıfını yakından ilgilendiriyor. Bu dava tüm işçi sınıfının onur mücadelesi olduğu ve karar ne olursa olsun hesabı sorulana dek davanın işçiler nezdinde tüm ezilenler cephesinde süreceği de açıktır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu