Güncel

Derya Okatan bir an önce serbest bırakılmalıdır

ETHA, 20 gündür gözaltında tutulan 6 gazeteci için basın toplantısı düzenledi. ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan’ın 20 gündür açlık grevinde olduğu belirtilen açıklamada, gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması, gözaltına neden olan haberlerde yer alan isimlerin soruşturulması talep edildi.

Berat Albayrak’ın maillerine ilişkin haberler nedeniyle gazeteciler ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan, kapatılan DİHA Haber Müdürü Ömer Çelik ve İstanbul Muhabiri Metin Yoksu, Diken eski editörü Tunca Öğreten, BirGün gazetesi çalışanı Mahir Kanaat ve Yolculuk Gazetesi Yazıişleri Müdürü Eray Sargın 20 gündür gözaltında. Okatan OHAL hukuksuzluğunu protesto etmek için başlattığı açlık grevini sürdürüyor.

Etkin Haber Ajansı, gazetecilerin keyfi olarak gözaltında tutulması ve Okatan’ın sağlık durumuyla ilgili olarak Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya, ETHA, kapatılan DİHA, Özgür Gelecek, Özgür Gündem, Meydan, Mücadele Birliği çalışanları, Yeniden Özgür Radyo emekçileri, TGS Genel Merkez Yöneticisi Cansever Uğur, Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Temsilcisi Uğur Güç ile HDP MYK Üyesi Beyza Üstün, HDP Kadın Koordinasyonu’ndan Beycan Taşkıran, ESP MYK Üyesi Sedat Şenoğlu, SKM İl Sözcüsü Pınar Türk, Beksav Yönetim Kurulu üyesi Kenan Ağbulut, SGDF MYK üyesi Ali Deniz Esen ve Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Kader Tonç katıldı.

Açıklama Derya Okatan’ın avukatları aracılığıyla gönderdiği mesajın okunmasıyla başladı. Kendilerine destek veren herkese teşekkürlerini ileten Okatan, “Moralimiz iyi. Gazetecilik yaptık yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Gözaltıların gerekçesini havuz medyasından öğrendik

Açıklamayı okuyan ETHA Haber Müdürü Önder Öner, gazetecilerin gözaltına alınma süreciyle ilgili bilgi verdi. Soruşturmadaki gizlilik kararı nedeniyle gözaltı gerekçesi hakkında bilgi sahibi olamadıklarını belirten Önder, havuz medyası Sabah gazetesinin gözaltı gerekçesini açıkladığını hatırlattı. Öner şöyle konuştu:

Gözaltılara ilişkin bilinen tek ayrıntı, savcılık ya da gözaltı işlemini yapan polisler tarafından değil, iktidarın havuz medyasında yer alan Sabah Gazetesi’nin aynı gün yaptığı bir haberle öğrenildi. “RedHack’in algı ekibine operasyon” başlıklı bir haber yapıldı, gözaltına alınan gazetecilerin “RedHack’in faaliyetlerinin sosyal medyada propagandasını yaptıkları ve algı yönettikleri” ve “örgüt üyeliği ile kişisel verilerin kaydedilmesi ve yayılması” iddiasıyla gözaltına alındıkları yazıldı. Aynı haberde, gözaltında tutulan gazeteciler dışında üç gazeteci hakkında daha gözaltı kararı çıkarıldığı bilgisi yer aldı.

20 gündür hiçbir işlem yapılmadan gazetecilerin gözaltında tutulduğunu kaydeden Öner, yapılan tüm başvuruların geri çevrildiğini belirtti.

Maillerdeki isimler soruşturulmalı

ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan’ın OHAL hukuksuzluğunu protesto etmek için başlattığı açlık grevi hakkında bilgilendirme yapan Öner şöyle devam etti:

Avukatlarımız Derya Okatan’ın sağlık durumunu takip etmek için günlük ziyaretler gerçekleştirmeye özen gösterdi. Derya Okatan su ve şeker alabiliyor. B1 vitamini kullanıyor. Aşırı kilo kaybı var. Açlık grevi günü ilerledikçe vücut direnci azalıyor, temiz olmayan, havasız, sağlıksız ve kötü koşullar nedeniyle vücut ağrıları yaşıyor.

Bakan Albayrak’ın maillerini haber yapan gazetecilerin gözaltına alınmasının rutin bir gözaltı olarak değerlendirilmemesi gerektiğine dikkat çeken Öner, gözaltıların intikam operasyonu olduğunu vurguladı. Gazetecilerin değil, maillerde adı geçenlerin soruşturma kapsamına alınması gerektiğini kaydeden Öner, “Gözaltına alınan gazeteciler değil; mail kutularından dünyayı kana bulayan DAİŞ çetesine gönderilen silahlara ilişkin yol haritaları, DAİŞ petrolleriyle ilgili şirket bilgileri ve türlü hukuksuzluklar hakkında önemli iddialar ortaya çıkan isimler soruşturulmalı” dedi.

Okatan intikam operasyonuna karşı direniyor

Okatan’ın bu intikam operasyonu keyfiyetine karşı direndiğini belirten Öner, “Derya Okatan bu eylemi, özgür basın direnişi geleneğinden aldığı güçle ve inançla gerçekleştiriyor. Açlık direnişini selamlıyoruz. Basın özgürlüğü ve gerçekleri halka ulaştırmak için sürdürdüğümüz mücadele adına, onu asla yalnız bırakmayacağımızı bir kez daha tekrarlıyoruz. İçerideki direnişinden güç alıyoruz, dışarıdaki tepkilerimizle ona güç vermek istiyoruz” diye konuştu.

Açlık grevinin 20. günü dolan Okatan’ın yaşayacağı sağlık probleminden keyfi gözaltı kararı verenlerin sorumlu olacağını söyleyen Öner, “Derya Okatan ve gözaltındaki diğer 5 gazeteci arkadaşımızın işlemlerinin bir an önce tamamlanmasını ve derhal serbest bırakılmalarını bekliyoruz” dedi.

‘Uzun gözaltı süresi cezalandırmaya dönüştü’

Av. Kader Tonç, savcının bilgi vermemekte ısrar ettiğini hatırlattı. İsnat edilen suçlara ilişkin bilgi veren Tonç, “Örgüt üyeliği ve kişisel bilgilerin yasadışı kaydedilmesi, yayılması. Ancak hangi örgüt olduğu açıklanmıyor. Gazetecilerin paylaştığı şeyler ise kişisel bilgi kapsamına girmiyor. TC kimlik, adli sicil kaygı gibi bilgiler paylaşılmış değil” dedi.

Tonç şöyle konuştu: “Savcılık taleplerimizi yazılı iletmemizi istedi. İlettiğimiz tüm talepler reddedildi. Hala hiçbir soruşturma yapılmış değil. Soruşturma işlemi yapılmadan gazeteciler 20 gündür tutuluyor. Bu işkencedir. Uzun tutukluluk cezalandırmaya dönüşmüş durumda. Biz bu durumun aynı zamanda delil üretme çabası olarak da değerlendiriyoruz.

Okatan’ın sağlık durumuyla ilgili de konuşan Tonç, “Hareketlerinde yavaşlama var. Sese ve ışığa duyarlılık göstermeye başladı. Nabız ve tansiyon düşmesi var. 8 metre kare bile olmayan nemli bir yerde kalıyor. Doktor muayenesine gidiyor, ancak açlık grevinin sonuçlarının anlaşılabileceği muayene yapılmıyor. Tabipler Odası başvuruda bulundu. Sağlık durumundan kaygılıyız. Bu hukuksuzluk bir an önce son bulmalıdır” dedi.

‘İktidar gerçekleri yazan gazetecileri tehdit olarak algılıyor’

TGS Genel Merkez yöneticisi Cansever Uğur gerçekleri yazan gazetecilerin iktidarca tehdit olarak algılandığına dikkat çekti. Gözaltındaki gazetecilerin haber verme hakkını ve halkın haber alma hakkını kullandıklarını hatırlatan Uğur, “Arkadaşlarımızın yanındayız” diye konuştu.

‘Uzun gözaltı infazdır’

Derya Okatan’ın direnişini selamlayarak konuşmasına başlayan ÇGD İstanbul Temsilcisi Uğur Güç, gazetecilerin işlerini yaptığını hatırlattı. Siyasilerin yaptıklarının kamuoyunu ilgilendirdiğine dikkat çeken Güç, “Arkadaşlar gazetecilik yapmışlardır. Bu haberler kamuoyunu ilgilendiren haberlerdir. Gözaltına alınmaları cezalandırma yöntemidir. Gözaltı süreleri uzatılarak infaz yapılıyor. Arkadaşlarımızın arkasındayız, bir an evvel serbest bırakılmalarını talep ediyoruz” dedi.

HDP MYK üyesi Beyza Üstün de faşizm koşullarında gazetecilerin yaptıkları haberlerinin çok değerli olduğunu kaydetti. Üstün, “İnsanlar onlar sayesinde bilgileniyorlar. Demokrasi mücadelesinin önemli etkenleridirler” dedi. Okatan’ın ve diğer gazetecilerin savcılığa çıkarılmasının yetmediğini belirten Üstün, bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını istedi. Dayanışma çağrısını yineleyen Üstün, “Faşizmi bu şekilde atlatabiliriz, süreci tersine çevirebiliriz” diye konuştu.

ETHA editörü Arzu Demir de gazetecilerin değil, maillerde adı geçen isimlerin soruşturma kapsamına alınması gerektiğine dikkat çekti. Yapılan haberlerin arkasında olduklarını söyleyen Demir, Okatan’ın sözlerini hatırlattı: “Gazetecilik yaptık yapmaya devam edeceğiz”      

 

Kaynak: ETHA

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu