Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde hak ihlallerine maruz kalan tutsaklar Osman Kılavuz, Kasım Karataş, Ali Rıza Erdem ve Kadir Karabak’ın aileleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
“İnfaz yakalara ve keyfi uygulamalara son. Kasım Karataş, Osman Kılavuz, Ali Rıza Erdem ve Kadir Karabağ serbest bırakılsın” şeklinde pankart asılan basıntoplantısına, tutsak yakınlarının yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) milletvekili Cengiz Çiçek, YDG, SGDF, Partizan, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) katıldı.
Hasta tutsak Kasım Karataş’ın kızı Gülistan Karataş, babasının tutsaklığının 32 yılı doldurmak üzere olduğuna dikkat çekti. Kasım Karataş’ın şeker hastalığı nedeniyle 2 haftadır yemek yiyemediğini ve diyet yemek verilmediğini kaydeden Karataş, damar tıkanıklığı bulunan Karataş’ın ameliyat olması gerektiğini ancak hapishane koşullarının tedavi süreci için uygun olmadığını vurguladı. Babasının hayatından endişe duyduğunu belirten Karataş, “Bir an önce babamın bırakılmasını istiyorum. Lütfen zindanların sesine ses olalım” ifadelerini kullandı.
Partizan adına Nurgül Uci, 4 kez tahliyesi ertelenen Karabak’ın 40 günü aşkın süredir açlık grevinde olduğunu söyledi. Karabak’ın infaz yakma gerekçesinin “iyi hal koşullarına” uymaması olarak söylendiğine dikkat çeken Uci, “AKP-MHP iktidarı zindanlarda siyasi tutsaklara, hasta tutsaklara uyguladığı politikalarla bize bir mesaj vermeye çalışıyor” dedi.
HEDEP milletvekili Cengiz Çiçek, hasta tutsaklar ve infaz yakma sorununun uzun süredir devam eden toplumsal ve politik bir mesele olduğunu dile getirdi. Gelinen aşamada politik tutsakların, devrimcilerin, sosyalistlerin hapishanelerde tutulma koşulları ve sürelerine işaret eden Çiçek, klasik sömürge hukuku uygulamalarıyla karşı karşıya olunduğunu vurguladı.
“İdari yönetim, idari tedbir adı altında hukukun, yasaların tanıdığı haklar da askıya alınarak Türkiye’de devrimciler, sosyalistler, yurtseverler adı konulmamış bir idama mahkum ediliyor. Bunu İdare ve Gözlem Kurulu kararı adı altında yapıyorlar” diyen Çiçek, İdare ve Gözlem Kurulları’nın talimatlarla karar aldığını ifade etti.
Bu kurulların “pişmanlık” ve “iyi hal” dayatmalarına işaret eden Çiçek, şöyle devam etti: “Siz Kürdistanlı, Türkiyeli devrimcilerden rahatsızsınız. Onların boyun eğmeyen iradelerinden, teslim olmamalarından rahatsızsınız. O yüzden teslimiyet dayatıyorsunuz. Neden sizin ‘iyi hal’inizde olsun bu insanlar? Bizim çocuklarımız hiçbir zaman sizin karşınızda iyi halli olmayacak. Devrimcilere kendi geçmişlerine saygısızlık yapmasını dayatamazsınız. Biz burada size dilenmeye gelmedik. Sadece darbe anayasasında bile tanınan hakları politik mahpuslara tanımanızı istiyoruz. Kendi yasanıza uyun.”
Basın açıklamasını okuyan Avukat Revşen Kılavuz, hapishanelerde koşullu salıverilme süresini tamamlamış çok sayıda tutsağın keyfi gerekçelerle tahliye edilmediğini vurguladı.
“Türkiye’nin dört bir hapishanesinde yüzlerce tutsak infazları ertelenerek veya doğrudan yakılarak, siyasi bir tutum alınarak tahliye edilmemektedir. Bu durum binlerce tutsak yakınının mağdur olması anlamına da gelmektedir” diyen Kılavuz, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanesi yönetiminin yasa ve yönetmelikleri tutsaklar aleyhine yorumlamak için olağanüstü bir çaba harcadığını söyledi.
Tutsaklara dönük çıplak arama dayatması, mektup ve kitap kısıtlamaları, keyfi disiplin cezalarıyla iletişim ve görüş yasakları, sohbet ve spor hakkının gaspı gibi çok sayıda hukuksuz uygulamaya dikkat çeken Kılavuz, tahliyesi engellenen siyasi tutsaklardan Kasım Karataş, Osman Kılavuz ve Ali Rıza Erdem’in 30 yılı aşkın süredir tutsak edildiğini belirtti.
Kasım Karataş’ın çok sayıda ciddi sağlık problemi olduğuna dikkat çeken Kılavuz, Karataş’ın acil, yaşamsal sağlık sorunlarının tedavisi için bir an önce serbest bırakılmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Kılavuz, şöyle devam etti: “Başta çok ciddi sağlık sorunları ve acil tedavi ihtiyacı olan Kasım Karataş olmak üzere Osman Kılavuz, Ali Rıza Erdem, Kadir Karabak, Cem Yılmaz ve benzer durumda koşullu salıverilme süreleri dolmuş tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmaları talebiyle insan hak ve özgürlüklerine duyarlı tüm kamuoyunu bu taleplerimize sahip çıkmaya, bu konuda çaba sahibi olmaya çağırıyoruz.”
SDGF adına açıklamaya katılan Hivda Selen, devletin devrimci tutsakları teslim almaya çalıştığını belirterek, “Sokak sessiz oldukça daha fazla saldırı oluyor ve o yüzden sokakta sesimizi yükseltmeliyiz”
