İstanbul: 265. kez Galatasaray Lisesi önünde biraraya gelen İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu hasta tutsak Ergin Aktaş’ın serbest bırakılmasını istedi.
Hasta tutsak Ergin Aktaş şahsında tüm hasta tutsakların serbest bırakılması için 265. kez Galatasaray Lisesi önünde biraraya kitle, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “Ergin Aktaş serbest bırakılsın”, “Tedavi haktır engellenemez”, “Onursuz arama işkencesine son”, “İnsan haklarıyla insandır”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “OHAL işkencesine son” sloganlarını haykırdı.
İHD adına yapılan konuşmalarda hasta tutsak Aktaş’ın durumunun ne kadar elzem olduğun daha önce defalarca Galatasaray Meydanı’nda dile getirildi, konuşmalarla “iki dudağı arasında birçok şeyi yapma yetkisi olan” kişilere seslenildi.
“Açlık grevine kaynaklık eden koşullar devam ediyor!”
İlk olarak İHD, TİHV, ÖHP ve ÇHD’nin açlık grevleriyle ilgili hazırladığı ortak açıklamayı Mine Nazari okudu. Nazari, açlık grevinde bulunanların kamuoyuna açıkladıkları en önemli taleplerin hapishanelerdeki baskıların son bulması ve insani koşulların düzeltilmesi olduğunu vurguladı. Cezaevlerinin yaşanılmaz bir hale dönüştüğünün altını çizen Nazari, her türden keyfi muameleler, işkence kötü muamele iddiaları, sürgün ve sevk uygulamaları, keyfi disiplin cezaları, ağır hasta mahpusların tedavi edilmemesi gibi birçok sorunların artarak devam ettiğini kaydetti.
Nazari “Açlık grevleri sona ermesine rağmen yukarıda belirtilen olumsuz koşulların giderilmesi görevi Adalet Bakanlığına aittir” dedi. Nazari, açlık grevlerinin sona ermesi ile birlikte açlık grevcilerinin, tıbbi bakımlarını TTB’nin (Türk Tabipler Birliği) belirlediği ilkeler çerçevesinde yürütülmesini isteyerek Adalet Bakanlığı’nın TTB ile diyalog kurarak, bağımsız hekimlerin sağlık kontrollerinin yapmasını istedi.
Nazari, süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine kaynaklık eden koşulların devam ettiğini belirterek bu olumsuz koşulların ortadan kaldırılmasını ve tutsakların haklarının yerine getirilme çabalarının devam edeceklerini kaydetti.
Yaşamını tek başına devam ettiremiyor ama “özel ilgi” gösterildiği için tutuklu
Nazari’nin ardından konuşan Aktaş’ın avukatı Gülizar Tuncer, ülkenin içinde bulunduğu siyasal gündemden dolayı hasta tutsakların yeterince gündeme gelmemiş olduğunun altını çizerek her hafta yapılan F oturumlarının önemine değindi. Tuncer, bu oturumlar yapılmazsa neredeyse hasta tutsakların hatırlanmayacağını söyledi.
Aktaş’ın durumunda öne çıkarılması gereken şeyin kollarının olmayışı olduğunu belirten Tuncer, tek başına yaşamını idare ettirmediğinin altını çizdi. Metris R Tipi Hapishane’den sürülen Aktaş’ın Menemen R Tipi Hapishane’ye “konforlu” olduğu söylendiğini belirten Tuncer, gardiyanların Aktaş’la “özel olarak ilgilendiği” gerekçesiyle, yanına hayatını devam ettirebilmesi için kimsenin getirilmesinin gerekli görülmediğini ifade etti.
Aktaş’a gazete, kitap, radyo ve mektuplarının verilmemesiyle, hücresine sıcak su dahi verilmeyerek hasta tutsaklara uygulamadıkları “özel ilginin” Aktaş’a uygulandığına dikkat çeken Tuncer, Adli Tıp Kurumu’nun Aktaş için üç kez yaşamını tek başına idame ettiremeyeceği raporu verildiği halde yetkililerden halen tek bir ses çıkmadığını hatırlattı.
“OHAL işkenceyi haklı göstermez!”
Haftanın açıklamasını İHD İstanbul Şubesi Cezaevleri Komisyonu adına Tuncay Yiğit okudu. Yiğit, Türkiye’de yasa koyucuların altına imza attığı uluslararası sözleşmede açık ve net bir şekilde devletin hiçbir kurum ve görevli kişisinin işkence yapamayacağını hatırlatarak, işkencenin önlenmesi için yasal, idari ve yargısal önlemler almak zorunda oluşuna değindi.
OHAL gibi durumların işkenceyi haklı gösteremeyeceğini kaydederek Aktaş’ın tahliye edilmemesinin siyasi karar olduğuna değindi. Yiğit, Aktaş için öncelikli ve acil olarak insani yaşam koşullarının yaratılması gerektiğini söyledi. Yiğit, devlet ve hükümet yetkililerine seslenerek sorumluluk almama tavrına son verilmesini ve hasta mahpusların serbest bırakılmasını istedi.
{gallery}hasta tutsak ergin aktas serbest birakilsin{/gallery}
