Güncel

HBDH: 18 Mayıs bir direniş manifestosudur

HBDH yayınladığı açıklamayla komünist önder İbrahim Kaypakkaya ve PKK kurucu kadrolarından Haki Karer ile Dört’leri “18 Mayıs şehitlerini ölümsüzlük yıl dönümlerinde anarken, direnişi büyütelim, faşizmden hesap soralım” şiarıyla andı

Halkların Birleşik Devrim Hareketi(HBDH) ölümsüzlüklerinin yıldönümünde 18 Mayıs şehitleri; komünist önder İbrahim Kaypakkaya, PKK’nin kurucu kadro ve önderlerinden Haki Karer ve Halil Çavgun, PKK savaşçıları/Dört’leri (Ferkat Kurtay, Eşref Anyık, Mehmet Zengin ve Necmi Öner) anarak mücadele kararlılığını yineledi.

‘Kaypakkaya bir direniş geleneği yarattı’

Açıklamada, 18 Mayıs 1973 tarihinde ‘Ser verip sır vermeme’ geleneğinin öncüsü olarak 90 günlük direniş sonucu katledilen komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın bir direniş geleneği yarattığını belirtilerek “O, düşmana cepheden saldırarak, işkencehaneleri devrim ve komünizm ideallerini haykırdığı birer direniş ve başkaldırı mevzisine çevirdi. Granitten bir iradeyle düşmana geçit vermedi. Kaypakkaya, işkencehanelerde örgütsel sırlarla ilgili soruları yanıtsız bırakırken, siyasi tavır alarak, düşüncelerini, hedef ve amaçlarını gizlemeyi bir hafiflik saydı ve işkencecilere cepheden meydan okudu. Bu şekilde ölümüne bir direniş geleneği yarattı” denildi

Açıklamada Kaypakkaya’nın, Deniz ve Mahir’le birlikte 71 devrimci kopuşunun önderlerinden biri olduğu, Kemalizm ve Kürt sorununa yönelik teorileri vurgulanarak “50 küsür yıllık revizyonist, parlamentarist, reformist, darbeci geleneğin parçalanmasında rol oynamış büyük tarihsel devrimci önderlik düzeyidir. Kaypakkaya’da söz ile eylem, teoriyle pratik arasında büyük bir tutarlılık vardır. Özellikle Kemalizm ve Kürt sorunundaki devrimci kopuşlarıyla Kaypakkaya çok daha farklı roller oynadı, devrimci ve Marksist-Leninist mevzilerde konumlanmada ısrar etti” denildi.

‘Düşündüğü gibi yaşadı ve savaştı’

Kaypakkaya’nın öncü rollerinin sadece teori ile sınırlı kalmadığı şovenizme, sosyal şovenizme ve sınıf işbirlikçilerine karşı amansız bir mücadele yürüttüğü, pratikte de güçlü bir önderliğin nasıl olması gerektiğini ve mücadele hayatının da bu düşüncesiyle birlikte cisimleştiği vurgulandı. “Bir Türk devrimcisi olarak Kürt sorununda resmen formüle etmese de fiilen birleşik devrim görüş açısıyla hareket etmiş, ezen ve ezilen ulus devrimcilerinin görevleri arasındaki farkları açıklıkla ortaya koymuş, silahlı mücadele dinamiklerini Kürdistan’da daha güçlü gördüğü için gerilla mücadelesine Kürdistan’dan başlama yöneliminde ısrar etmiştir. Düşündüğü gibi yaşamış ve savaşmıştır. Devrimci kopuş diyalektiğinin derinliği bütün devrimci süreçlerini yönetmiştir”

‘18 Mayıs’ın tarihsel çıkışı yol göstermeye devam ediyor’

Açıklamada Kaypakkaya gibi Türkiyeli bir devrimci olan Haki Karer’in de enternasyonalist devrimci mücadelede ısrarın sembolü olduğu vurgulanarak “PKK’nin kurucu kadrolarından Haki Karer, 1977 18 Mayısında ölümsüzler kervanına katıldı. O, Türkiye devriminin geleceğini Kürdistan devriminde gördü. Yüzünü Kürdistan devrimine döndü. Buradan iradeleşti. Kürdistan devriminin gelişimine emek verdi, önder bir duruş sergiledi” denildi.

Yine 18 Mayıs 1982 yılında yaptıkları feda eylemleriyle tarihe ‘Dörtler’ olarak geçen Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mehmet Zengin ve Necati Öner ölümsüzleştiler. Açıklamada 12 Eylül AFC’sine karşı bedenlerini tutuşturan ‘Dörtler’ için “Amed zindan direnişinin ateşleyicileri olarak gerilla savaşıve serhildanlara uzanan süreci fedai duruşlarıyla beslediler Bu yüzden de ”Dörtler” direnişleriyle tarihi bir rol oynadılar” denildi.

Açıklamada 18 Mayıs’ın tarihsel çıkışının yol göstermeye devam ettiği ve bugün AKP-MHP faşist iktidarına karşı direnişte anlam kazandığı belirtilerek: “18 Mayıs devrimci direniş manifestosu geçtiğimiz kritik süreçte devrimci hareketimize ve halklarımıza yol göstermeye devam ediyor. 18 Mayıs şehitlerini ölümsüzlük yıl dönümlerinde anarken, direnişi büyütelim, faşizmden hesap soralım” denildi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu