2020 yılı beraberinde Kapitalizmin Genel Krizinde büyük bir keskinleşme getirdi. Dünya çapında ve özel olarak Halk Savaşı davasında devrimci fırtınalar yoğunlaştı. Hindistan’da 2020 yılı –korkunç baskıların yanı sıra- Hindistan Komünist Partisi(Maoist) [HKP(Maoist)] için büyük bir gelişmeyi de beraberinde getirdi.
Ocak ayındaki genel grev
2020 yılında dünya çapında kitle protestolarında sert bir yükseliş yaşandı. Hindistan’da ise Ocak ayında insanlık tarihinin en büyük grevi (Kasım ayındakinden de büyük) gerçekleşti. Ocak ayındaki genel grev, işçi haklarına, göçmen haklarına ve ülkenin emperyalistlere satılmasına karşı 250 milyon insanın sokaklara dökülmesine tanık oldu.
Bu hareketin Halk Savaşı’yla ilişkisi, bizzat Hintli yöneticiler tarafından çizilmekte. Bir polis sözcüsü, Magadh bölgesindeki yasadışı Maoist grubun, tabanını güçlendirmek için protesto yürüyüşlerini kullanma olasılığını “gözardı etmedi” ve Akhil Gogoi gibi protesto gösterilerine katılan aktivistler, Hindistan Komünist Partisi(Maoist)’in “yerüstü işçisi” olma suçlamasıyla tutuklandılar. Eski Hint devleti bununla, baskılara karşı karşı mücadele eden halkın çıkarlarını, en iyi şekilde savunanların HKP(Maoist) ve onun önderliğinde güçlü bir şekilde yürütülen Halk Savaşı olduğunu gördüklerini kanıtlıyor.
Korona salgını karşısında direniş
Korona-Pandemi önlemleri alınırken HKP(Maoist), korona-pandemisi karşısında halkın ve proletaryanın yanındaki tavrını ortaya koydu.
Modi Hükümeti, halka karşı akıl almaz kısıtlama biçimlerini kullanırken, kilitlenmeden önce yoksullar için hiçbir önlem almadı ve milyonlarca göçmen işçiyi köylerine geri dönmeye zorladı. HKP(Maoist) bu önlemleri eleştirdi. Hintli egemen sınıflar, sağlık hizmetleri bir yana, milyonlarca insanın temiz su ve sabuna dahi erişiminin olmadığı ülkede, şehirlerdeki yetersiz medikal tesisler ve test merkezleri ile koronayı nasıl kontrol edebilirdi? HKP(Maoist) yoksullar için önlemler alınmasını talep ettiler, baskı ve faşizan eylemleri hedef aldılar.
Kısa bir süre sonra, gerici medya Partinin pandemi sürecinde ateşkes çağrısı yaptığını iddia etti. Bu sadece gericilerin psikolojik savaş girişimiydi. Ardından “Maoistler kilitlenme sürecini Bastar’da yeniden toparlanmak için kullanıyorlar” söylemi geldi. Yoğunlaştırılmış baskı altında Parti güç kazanmayı başardı.
“Güvenlik güçlerinin son üç haftadır çoğunlukla kamplarda kalması nedeniyle, Maoistler daha önce çekildikleri Todma ve Dantewada-Katekalyan ana yolu gibi bölgeleri ziyaret ediyor ve buralarda kamp yapıyor. Köylülerle görüşüyor, toplantılar düzenliyor, tabandan güç topluyorlar ve Maoistlerin Dandakaranya’daki hükümetleri olan halk konseylerini (Jantana Sarkars) güçlendiriyorlar. Polis memurları, Maoistlerin polis kamplarına giden yolları kazdıklarını ve artık kullanılmamakta olan bu yollara kara mayını yerleştirdiklerini ifade ediyorlar.” Bu haberle, “ateşkes” iddialarının gerçekle örtüşmediği ortaya çıktı.
Büyük bir baskı ile karşı karşıya
Eski Hint devleti, “Samadhan Operasyonu”nun bir parçası olarak, yılın başında partiye yönelik baskıyı artırdı. Parti protestolar düzenledi ve kendini başarıyla savundu.
Eski Hindistan devleti, Chattisgarh’daki çatışmalı bölgelere “Prahar Operasyonu” adı verdikleri bir saldırı başlattı. 21 Mart’ta, eski Hint devlet askerleri ile PLGA (Halk Kurtuluş Gerilla Ordusu) savaşçıları arasında yakın tarihin en büyük çatışmalarından biri gerçekleşti. “Güvenlik güçleriyle cesurca savaşırken üç yoldaşımız şehit oldu.” Aynı zamanda, Bölge Yedek Grubundan (DRG) 17 kontragerilla askeri öldürüldü.
Ekim ayında eski bürokratik devlet Maoistlerin kalesi Chhattisgarh’ta, “bir eyalette saldırıp diğerine kaçan isyancıların etrafındaki çemberi sıkmak” amacıyla komşu beş eyaletle – Andhra Pradesh, Maharashtra, Telangana, Odisha, Jharkhand ve Batı Bengal- işbirliği içinde, HKP(Maoist)’e yönelik operasyonlar planladığını bildirdi. Parti yeniden direniş örgütledi.
Bu süreçte polis muhbirlerinin öldürülmesiyle ilgili birçok haber yayımlandı. HKP(Maoist)’in bildirdiğine göre, bu muhbirler “Polis için çalıştıkları için öldürülmüştü ve ‘jan adalat’larda (adalet mahkemeleri) idam cezasına çarptırılmışlardı”. Bu mahkemeler, emperyalist dünya düzenine karşı HKP(Maoist) önderliğindeki mücadele eden halkın inşa ettiği yeni iktidar olan “Devrimci Halk Komiteleri”nin (RPC) bir parçasıdır ve eski yarı-feodal düzene karşı yeni bir demokrasi biçimini temsil etmektedir.
Bu mücadelede çok sayıda yoldaş da şehit düştü. HKP(Maoist)’in Temmuz ayında “Şehitler Haftası” çağrısında bulunmasının nedeni de budur.
Eski Hindistan hükümeti kaba kuvvetle başarılı olamadığı noktada ideolojik saldırılara yöneldi. Bu kapsamda, parti içinde “çatışmalar” yaşandığı ve hatta “Ganapathy’nin teslim olduğu” söylentileri yayıldı. Parti tüm bu iddialara yanıt vermekte gecikmedi: “Kısaca safran ideolojisine sahip faşist Modi hükümeti içte ve dışta tüm cephelerde başarısız oldu. Uluslararası şirket güçlerine güven inşa etmek ve halkın partimize olan güvenini bozmak için bu hainler ‘yüksek gerilim teslim hikayesi’ni hazırladılar. Halkı bu hainleri Hint topraklarından atmaya çağırıyoruz.”
“Bütün bunlara rağmen” diye yazıyordu HKP(Maoist), “Partimiz ve hareketimiz Telangana gibi bazı eyaletlerde ve başka yerlerde güçleniyor.”
Yeni alanlara açılma
2019, Karnataka-Kerala-Tamil Nadu üçlü kavşağındaki devrimci alanlarda bir genişleme getirdikten sonra, 2020 genel olarak Halk Savaşında bu başka alanlara açılma eğilimini artırdı.
Parti, Telangana’da bazı iyi başarılar ilan etti. 12 bölge komitesi oluşturdular ve eyalet komitesini yeniden inşa ettiler. Polisle çok sayıda silahlı çatışma yaşandı. Covid-19 olmasına karşın hapsedilen devrimci yazar Varavara Rao ile dayanışma için Telangana’da genel grev düzenlendi. Daha önceki yıllarda “Tazı Programı” adını verdikleri şiddetli baskı sonucu Parti, Telangana’dan çıkarılmıştı. Dolayısıyla bu çok önemli bir zaferdir.
Bengal eyaletinde de eylemlerde dramatik bir artış söz konusudur. 2011 Kasım ayında büyük lider yoldaş Kishanji’nin katledilmesinden sonra Parti, Telangana’da olduğu gibi bu eyalette de aşağı yukarı hareketsizdi.
Ayrıca “Maoist faaliyetlerin” “neredeyse ortadan kaldırıldığı” Jharkhand eyaletindeki Sarjamburu ormanlarında da, Hindistan medyası HKP(Maoist) tarafından gerçekleştirilen kapsamlı ve başarılı bir toparlanmadan bahsediyordu.
Devrimcilerin buluşması
Haziran ayında, 18-20 Haziran tarihleri arasında üç günlük bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantılara devrimciler, sempatizanlar ve halkın çeşitli kesimlerinden toplam on bin kişi katıldı.
Program, geçmiş yıllara ve geçmiş yılların büyük başarılarına ilişkin kültürel etkinlikler ve raporlarla doluydu. Hindistan’da sürdürülen Halk Savaşı’nın şehitleri de bu toplantıda anıldılar.
Adivasilerin protestoları
Geçtiğimiz yıl boyunca Hindistan yerlileri olan Adivasilerin, protestoları arttı. Temmuz ayında HKP(Maoist) bu büyük protestoları destekledi ve Andhra Pradesh’te Adivasi halkına öğretmen pozisyonunda yardımcı olan “3 Nolu Hükümet Kararının” uygulanmasını talep eden bir grev çağrısı yaptı. Eski Hindistan eyaletlerinin baskısına karşı binlerce köylünün katıldığı büyük mitingler ve hatta polis karakollarına saldırılar düzenlendi.
PLGA yılı
Hindistan Komünist Partisi’nin (Maoist) önderliğinde Halk Kurtuluş Gerilla Ordusu’nun kuruluşunun 20. yıldönümü olan 2 Aralık’ta, PLGA ve Hindistan’da Halk Savaşı kutlamalarının ve militan eylemlerin başlangıç noktası oldu. Posterler, afişler, müzik videosu ve daha birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirildi.
“Merkezi Askeri Komisyonu’nun derlediği verilere göre, 2001’den bu yana PLGA’nın silahlı güçleri, güvenlik güçlerinden 2 bin 958’ini öldürdü, 3 bin 507’sini ise yaraladı. Son yirmi yılda 294 PLGA savaşçısı da dahil 4 bin 483 kadro şehit düştü.”
Gericiliğin darbeleri ne kadar sert olursa olsun, Halk Savaşı’nın ortasındaki kitleler her milimetre kareyi ve daha fazlasını tekrar ele geçirecekler!
Son kitle protestoları
30 Kasım’da 250 milyon insanın katıldığı, “baharat grevi” denilen ulusal bir grev gerçekleştirildi. Bu, insanlık tarihinin en büyük greviydi ve Hindistan’daki “çiftçi protestolarını” desteklemek için gerçekleştirildi. Hindistan hükümetinden bir bakan, protestolara “solcuların ve Maoist unsurların sızdığını” iddia etti.
Bu, eski Hindistan devletinin “iç güvenlik için en büyük tehdit” olarak tanımladıkları HKP(Maoist)’ten ne kadar korktuklarını göstermekte. Nesnel durum karşısında, bu şaşırtıcı değildir. Şiddetli baskıya rağmen HKP(Maoist) ilerliyor, kitleler içinde desteği güçleniyor ve yeni muharebelere öncülük ediyor.
Hindistan’daki Halk Savaşını Destekle!
Yaşasın HKP(Maoist)!
(https://www.newepoch.media/)
