EkolojiGüncel

Mimarlar Odası: Karadeniz’i afet alanına dönüştüren politikalara son verilmelidir !

TMMOB Mimarlar Odası, Karadeniz'de yaşanan sel felaketine ilişkin bir basın açıklaması yayımladı

TMMOB Mimarlar Odası, Bartın, Bolu, Düzce, Erzurum, Karabük, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun ve Zonguldak’ta dün (9 Temmuz) yaşanan sel felaketine ilişkin  “Karadeniz’i Afet Alanına Dönüştüren Politikalara Son Verilmelidir!” başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

Bölgede gerçekleşen yoğun yağışların ardından duruma ilişkin bilgi veren Mimarlar Odası, “mahsur kalan yurttaşlar için kurtarma çalışmaları yapılmakta, kent merkezleri ve yerleşim yerleri tedbir amaçlı tahliye edilmektedir. Yaşanan sel ve heyelan felaketleri nedeniyle ulaşım kısıtlanmıştır. Ankara-İstanbul Otoyolu, Bolu Dağı Tüneli,  Zonguldak İstanbul Yolu ve Karadeniz Sahil Yolu ulaşıma kapatılırken; Zonguldak Çaycuma Havalimanı’nda uçuşlar yapılamamakta, Karabük-Zonguldak arasında tren seferleri gerçekleştirilememektedir. Kuvvetli yağışlar nedeniyle su baskını, heyelan ve sel riskinin sürdüğü bölgede kaygı verici gelişmeler devam etmektedir” dedi.

Karadeniz Bölgesi’nde son on yıldır giderek artan felaketlere karşın, yerleşim yerlerinde yıkımlara sebep olan ve yıllardır uygulanan altyapı, kentleşme ve yapılaşma politikaları yaşanan acılara ve kayıplara rağmen sürdürülmektedir.

2012 yılından bu yana Artvin, Bartın, Düzce, Giresun, Karabük, Kastamonu, Samsun, Sinop, Trabzon ve Zonguldak illerinde onlarca kişinin hayatını kaybetmesine karşın bölgede “afet risklerini azaltacak önlemler” alınmadığını kaydeden Mimarlar Odası’nın açıklamasında şunlar ifade edildi:

“Ordu başta olmak üzere, dere ıslah ve sokak sağlıklaştırma adı altında teknik ilkelere aykırı biçimde derelerin akış rejimi bozulmuş, hiçbir bilimsel araştırmaya dayanmadan akarsu yatakları kanallar içine alınıp düzleştirilerek akış hızı artırılmıştır. Sel-taşkın alanlarında inşaat faaliyetleri kısıtlanmadığı gibi yeterli altyapı oluşturulmadan yeni uygulamalara izin verilmiştir.

Bölgede Sahil Yolu Projesi ile başlayan tahribat; HES ve termik santral inşaatları; dere yataklarının ıslahı, kaçak yapılaşma, deniz dolgu alanları oluşturulması, madencilik ve taş ocağı faaliyetleri ile büyümektedir.

6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş depremlerinin beşinci ayında, 1999 Marmara Depremlerinin 24.yıldönümü yaklaşırken; bilimsel şehircilik ve bütüncül planlama ilkelerini reddeden anlayış nedeniyle deprem ve kuvvetli yağış gibi doğa olayları afetlere dönüşmekte, yaşam alanlarımız güvencesiz hale gelmektedir.

Afetlere karşı güvenli yapı ve yaşam çevreleri oluşturulması için; deprem, sel gibi tüm afet risklerinin azaltılmasına yönelik bilimsel planlamaya dayalı bütüncül çalışmalar yürütülmesi; afet ve acil durum yönetimi hazırlıklarının yapılması gerekmektedir.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu