EmekGüncel

Kayyum ‘tasarruf’ adı altında emek sömürüsünü katmerleştiriyor

Kayyum yönetimindeki Mardin Belediyesi'nde 150 işçinin yaptığı iş 23 işçiye yaptırılıyor

İçişleri Bakanlığı kararıyla 19 Ağustos 2019’da ikinci kez kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde temizlik işçileri, insanlık dışı koşullar altında çalışıyor. İşçiler, 40 derece sıcağın altında fazla çalışma ücreti olmadan günlük 10 saati aşkın süre çalıştırılıyor. Kayyum döneminde yapılan borçlar nedeniyle “tasarruf” adı altında personel sayısında azalmaya gidilen belediyede, sadece Kızıltepe ilçesinde 150’ye yakın personelle yapılacak işler, 23 işçiye yaptırılıyor. Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kent A.Ş.’ye bünyesinde çalışan işçiler, mesai saatlerinin ikiye bölünmesiyle sosyal hayatlarından da mahrum bırakılıyor.

MA’dan Ahmet Kanbal’a yaşadıkları emek sömürüsünü anlatan işler geceli gündüzlü çalıştıklarını aktararak bu duruma tepki gösterdiler.

150 kişinin yapması gereken işin 23 kişiye yaptırıldığını söyleyen bir işçi, “Bunun nedenini sorduğumuzda, personel olmadığını söylüyorlar. Hem gece hem gece çalışıyoruz. Gündüz saat 06.00’da evinden çıkan işçi, saat 07.00’de iş başı yapıp, saat 11.00-12.00’de evine gidiyor. Akşam saat 19.00’da tekrar iş başı yapıyor, gece 24.00’da tekrar eve gidiyor. Sadece gündüz çalışanlarımız da bundan farklı değil. Gündüz çalışanlar temizlik mıntıkalarını bitirdikten sonra bu defa da farklı bölgelerde toplu çalışmaya götürülüyor. Refüjlerde, şehir ile alakası olmayan yerlerde, hiçbir güvenlik önlemi alınmadan çalışmak zorunda bırakılıyoruz” diye anlattı.

Yürüyerek temizlik yapıyoruz

Her gün yürüyerek temizlik yapmak zorunda kaldıklarını dile getiren işçi, 10 saat boyunca çalışmalarına rağmen bunun kayıtlara 8 saat olarak geçtiğini söyledi. “Hepimizin şu an bu çalışma tarzından dolayı sağlık sorunları var” diyen işçi, “Günlük bazen 15 kilometre yürüyerek, temizlik yapmak zorunda kalıyoruz. Mesela benim bacaklarım bu çalışma yönteminden dolayı incelmiş durumda. Aşırı yürümekten, aşırı yorulmaktan incelmiş durumda. Belden aşağı vücudum eriyor. Resmen eriyorum. Eskiden herkesin mıntıkası belli idi. İkinci defa kayyım gelince, iş yoğunluğumuz iyice arttı. İş yoğunluğu artınca da sosyal hayat kalmadı, psikolojimiz bozuldu” ifadelerini kullandı.

Az işçiye çok iş

Çalışma koşullarını anlatan bir başka işçi ise “Az işçiyle çok iş yaptırmaya çalışıyorlar” dedi. İşçi, şunları söyledi: “İşçilerin en büyük dertlerinden biri fazla çalışıp, karşılığını alamaması ve belirli bir mesai saatinin olmaması. Aldığımız maaş 3 bin 459 lira. Bizleri önce zorla Hak-İş Sendikası’na üye yaptılar, yüzde 25 zam vaat ettiler, çalışma koşullarının düzeleceğini söylediler. Ama gidip kayyım ile yüzde 5 zamma anlaşıp, çalışma koşullarını da düzeltmediler. Ne bayram ne de başka bir şey var. Belediyenin borçları diyorlar, tasarruf diyorlar. Sanki belediyeyi borcun altında biz bırakmışız gibi yaklaşıyorlar. Gidip bu borçları yapanlardan hesap soran yok. 150 kişinin işini 23 kişiye yaptırıyorlar. Bir işçi elbisesi bile verilmiyor. Kendi elbisemizle çalışmak zorunda kalıyoruz. Bize verdikleri sadece yeşil beyaz bir yelek. O da gece karanlığında çalışırken, araçların fark etmesi için veriliyor.”

Çocuklarımıza zaman ayıramıyoruz

Günde 2 kez iş başı yaptıklarını dile getiren işçi, “Pandemi döneminde bile mesailer saat 10.00 ile 16.00 arası yapılırken, biz pandemi döneminde de dini bayramlarda da resmi bayramlarda da her zaman sabah 06.00’da evden çıkıp 07.00’da bir iş başı yapıyoruz. 5 saat çalıştıktan sonra akşam 19.00’da yeniden iş başı yapıyoruz. Halen de bu şekilde çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Dört yıldır ‘İdare edin, idare edin’ diyorlar. Eğer 4 yıl boyunca bu laf söyleniyorsa, orada bir idaresizlik, yönetememe durumu vardır. Yönetemiyorlar. İstediğimiz sağlıklı bir çalışma ortamının sağlanması, sağlığımızı koruyabilmek. Çocuklarımıza zaman ayıramaz hale geldik” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu