GüncelManşet

Nuriye ve Semih İçin Dayanışma | “Bu açlığa neden olan AKP iktidarı direnişimizi görmezden gelemeyecektir!”

İstanbul: KHK’lar ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın başlatmış olduğu açlık grevinin 303. gününde (dün) Nuriye ve Semih için Dayanışma Kadıköy Süreyya Operası önünde bir kez daha bir araya geldi. Yapılan açıklamada “Evet burada bir savaş söz konusu. Burada iki sınıfın savaşı var. Uzlaşmaz çelişki işte burada. Bir tarafta onlar ezenler, bir tarafta ezilenler yani biz emekçiler. Bu sınıf mücadelesini yükseltiyoruz” dediler.

Islıklarla, zılgıtlarla Yüksel Direnişçilerine yapılan selamlama sonrası “Direne direne kazanacağız”, “Nuriye Semih yalnız değildir”, “Tedavi haktır engellenemez” sloganları atıldı. Basın açıklamasına geçmeden önce ilk sözü KHK’lar ile ihraç edilen Bakırköy KHK direnişçisi Nursel Tanrıverdi aldı.

 

“Burada iki sınıfın savaşı var”

KHK’lar ile işlerinden ihraç edilen kamu emekçilerinin Yüksel Direnişiyle birlikte Malatya, Düzce, Bodrum, Aydın ve İstanbul’da direndiklerine değinen Tanrıverdi “Evet burada bir savaş söz konusu. Burada iki sınıfın savaşı var. Uzlaşmaz çelişki işte burada. Bir tarafta onlar ezenler, bir tarafta ezilenler yani biz emekçiler. Bu sınıf mücadelesini yükseltiyoruz. Daha da ileri taşıyacağız. Açlık grevinin 303. gününde bu açlığa neden olan AKP iktidarı direnişimizi görmezden gelemeyecektir. Arkadaşlarımız işlerine geri dönünceye kadar bu mücadele devam edecektir. Aynı zamanda bizler de işimize geri dönünceye kadar mücadele edeceğiz. Bugün bütün bir halkın vicdanı olmuşsak bugün bütün halk kendini bu direnişte bir parça olarak görüyorsa bunun nedeni işte bu iki sınıfın mücadelesidir. Bir tarafta biz, bir tarafta onlar. Bir tarafta emekçiler bir tarafta ezenler” diyerek tüm halkı bu direnişi büyütme çağrısı ile konuşmasını sonlandırdı.

 

“Vardık, varız, var olacağız”

Bakırköy KHK direnişçisinin konuşmasından ardından sözü Yüksel Direnişçisi Acun Karadağ altı.

Nuriye ve Semih İçin Dayanışma’yı Kadıköy’ün Süreyya ailesi olarak tanımlayan Karadağ, kendilerinin de Yüksel ailesi olarak direndiklerini ifade etti. “Burada olmanız, her Cuma bıkmadan, yağmur çamur demeden burada olmanız ne kadar değerli biliyor musunuz? Burada olmak sadece Nuriye ve Semih için değil, sadece Yüksel Direnişi için değil! Bu iktidarın 303 gündür Nuriye ve Semih’i aç bırakan bu iktidara karşı, çocuk tecavüzcülerine karşı, gerici eğitime karşı, kadın cinayetlerine karşı, gazetecileri, avukatların tutuklanmasına karşı, iktidarın baskılarına karşı bir protestodur” diyen Karadağ sözlerini “Yaşasın Nuriye, yaşasın Semih, yaşasın Yüksel direniş, yaşasın Süreyya Dayanışması!  İyi ki varız, vardık, varız  var olacağız! diyerek sonlandırdı.

Karadağ daha sonra İngiltere’de Canan Saran’ın Yüksel Direnişi için ele aldığı şarkıyı  kitle ile birlikte seslendirdi.

 

“Tedavi hakkı engellenemez”

Basın açıklamasını okuyan Gizem Şahin KHK ile ihraç edildikten sonra Mecidiyeköy’de başlattığı direnişi Yüksel Caddesi’ne taşıyan Nazife Onay’ın kanser riski taşımasına rağmen tedavi edilmemesine tepki göstererek tedavi edilmesi için çağrı yaptı.

Daha sonra açlık grevinin 303. gününde tekrar OHAL Komisyonu’nun Nuriye ve Semih dosyası hakkında kararını açıklaması talep edilerek “OHAL komisyonunun sadece işini yapmasını istiyoruz” denilen açıklama sloganlar eşliğinde sonlandırıldı.

 

{gallery}nuriye semih icin eylem{/gallery}

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu