GüncelManşet

Patrick Cockburn |IŞİD’in son nefesleri

 Bugün IŞİD, üç yıl önce, Batı Irak’ta ve Doğu Suriye’de Büyük Britanya’nın büyüklüğü kadar bir alanı kontrol ettiği zamandan çok daha az önemlidir. O zamanlarda, Fransa’daki ve başka yerlerdeki terörist operasyonları para, silah, uzmanlık ile silahlı saldırganları ve intihar bombacılarına ilham verme kapasitesine sahip olan fiili bir devletin kaynaklarına başvurabiliyordu.

 Fransa’nın güneyinde, IŞİD’e bağlılık iddiasında bulunan bir adam tarafından üç kişinin öldürülmesi, bu ölüm saçan tarikatın hükümetler tarafından ilan edildiği ve halkın ümit ettiği üzere sona erip ermediği konusunda halkta şüphe uyandıracak. Bu sorunun yanıtı, bölgeden Faslı küçük bir suçlu olduğu söylenen tek bir silahlı adam tarafından düzenlenen Carcassonne bölgesindeki saldırının IŞİD’in gücünün devam eden bir tehdit olduğunu çok az kanıtladığıdır.

 

Yoldan geçen kişileri rastgele seçip vurduktan sonra bir süpermarkette kıstırılmış tek bir katilin, bu vakadaki 36 yaşındaki Redouane Lakdim isimli birinin, ateş edilip vurulması her daim kolay olacaktır. Lakdim, 13 Kasım 2015’te Paris’te 130 kişiyi öldüren IŞİD çetesinin kurtulan ismi Salah Abdeslam’ın serbest bırakılmasını talep etti, ancak şimdiye kadar, polis tarafından vurularak öldürülen katilin bir hücrenin parçası olduğu ya da bunun, yukarıdan veya ülke dışından düzenlenen bir saldırı olduğu konusunda hiçbir kanıt yok.

 

Öldürmelerin arkasında bir dereceye kadar örgütlenme olsa bile, IŞİD’in gerçekleştirdiği vahşetlerin maksimum propaganda üretmeye yönelik olduğunu kabul etmek önemlidir. Çoğu zaman, Westminster ya da Londra Köprüsü saldırıları ya da 2016’da Nice’teki Promenade des Anglais’te kasıtlı olarak sürülen bir kamyonla 86 kişinin biçildiği ve öldürdüğü yerler gibi baş şehirlerdeki simgesel yerlerin yakınında meydan gelirler. Cinayetlerin en acımasız ve keyfi doğası, maksimum propagandanın gerçekleştirilmesi için tasarlanmıştır.

Bugün IŞİD, üç yıl önce, Batı Irak’ta ve Doğu Suriye’de Büyük Britanya’nın büyüklüğü kadar bir alanı kontrol ettiği zamandan çok daha az önemlidir. O zamanlarda, Fransa’daki ve başka yerlerdeki terörist operasyonları para, silah, uzmanlık ile silahlı saldırganları ve intihar bombacılarına ilham verme kapasitesine sahip olan fiili bir devletin kaynaklarına başvurabiliyordu.

 

Bu artık aynı derecede doğru değil.

İslam Devleti, büyük kaleleri olan Irak’taki Musul ile Suriye’deki Rakka’nın 2017’nin ikinci yarısında ele geçirilmesiyle birlikte sona erdi. Bölgenin çöllerinde hâlâ saklı yerleri var ve Irak hükümetinin Kerkük’teki Iraklı Kürt yetkililerle çatışması karşısında, kendisine karşı yürütülen mücadele çabalarının dağılmasından ve daha önce savaştıkları Kürt Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) dikkatini dağıtan Afrin’in Türkler tarafından işgalinden yararlandı. IŞİD, daha önce faaliyet gösterdiğinden daha küçük bir ölçekte de olsa, kendi merkezi yerlerindeki işine geri döndü.

İslam ülkelerinde kaosun olduğu her yerde, IŞİD barınma ve genişleme fırsatları bulacak. Vahşi şiddeti büyük ölçüde, uluslararası medyanın radarının altında, özellikle de Yeni Yıl’ın kutlandığı 21 Mart’ta Kabil’de IŞİD intihar bombacısının 33 Şiiyi öldürdüğü ve 65 Şiiyi yaraladığı Afganistan’da gerçekleşecek.

IŞİD’e sempati duyan sosyal medya şakşakçıları, IŞİD’in hâlâ büyük bir destek tabanına sahip olduğu izlenimini verebilir, ancak bu şüphelidir. Bu destek, 2014 ve 2015 yıllarında yeni ve hızla genişleyen bir güç olduğunda zirve yaptı. O zaman bile, Avrupa’da başka toplumsal ve siyasal hoşnutsuzluklar için hiçbir zaman bir araç olmadı ve bunun şimdi gerçekleşmesi olası değil.

 

Kaynak:Sendika.org. 30 Mart 2018 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu