H. Merkezi: ÖHD’li 8 avukatın da aralarında bulunduğu 50 kişinin yargılandığı davanın duruşması bugün başladı.
Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar Ramazan Demir ve Ayşe Acinikli‘nin de aralarında bulunduğu 8’i tutuklu 50 kişi hakkında “Örgüt yöneticisi olmak” ve “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yüzlerce avukatın desteği ile başladı. Duruşmada, avukatlar Ayşe Acinikli ve Ramazan Demir ile birlikte 6 tutuklu hazır bulunurken, tutuklulardan Selahattin Kaya ve Ahmet Dursun ise bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemi ile duruşmaya katıldı.
Duruşmaya ÖHD; EHB, ÇHD başta olmak üzere çok sayıda hukuk kurumdan yüzlerce avukat, duruşma salonundaki müdafi sıralarında yer aldı. Duruşmada ilk olarak söz alan Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Sezin Uçar, iddianamede yer alan suçlamaların cezaevlerinde avukatların müvekkilleri ile yaptıkları görüşmeler olduğunu belirterek, bunun meslek pratiği olduğunu, suç delili sayılamayacağını söyledi. Avukatlık Kanunu’nun 58’inci maddesine göre avukatların dinlenebilmesi için izin şartının olması gerektiğini belirten Uçar, bu dosyada avukatların yargılanması için izin alınmadığını söyledi. Avukatların hiçbir baskı ve müdahale ile karşılaşmadan mesleki faaliyetlerini yerine getirmeleri gerektiğini söyleyen Uçar, ancak bu kuralın yerine getirilmediğini söyledi. Yargılama konusu yapılanın ifade ve örgütlenme özgürlüğü açısından da hak ihlali olduğunu söyleyen Uçar, yargılamanın durdurulmasını talep etti.
Uçar’ın talepleri ardından söz alan mahkeme heyeti, yargılamaya konu alan suçların mesleki faaliyetlerle ilişkisinin olmadığını ileri sürerek, izin şartının yerine getirilmesi için yargılamanın durması yönündeki talebi reddetti.
Uçar’ın ardından söz alan Avukat Severay Ballıkaya ise, TUAD-FED’in Fatih’te bulunan dernek binasına konulan gizli kamera ve ses kayıt cihazları ile dinlenilip izlenildiğini, bunun da suç delili olarak dosyaya konulduğunu belirtti. Ballıkaya, bu delillerin hukuk dışı olduğunu ve dosyadan çıkartılması gerektiğini dile getirerek, bir an önce müvekkillerinin beraati yönünde karar verilmesini istedi.
Ballıkaya’nın ardından avukat Bahri Belen söz aldı. Belen söze başladığı sırada, duruşma salonunun dışarısında bekleyen yüzlerce avukat, duruşma salonuna girmek istedi. İçeride bulunan avukatların dışarı çıkıp, dışarıdakilerin içeriye girmesi için duruşma salonunun kapısına yönelmesi üzerine çıkan seslerden rahatsız olan mahkeme heyeti başkanı, güvenlikçilere seslenerek, “Güvenlik görevlileri kapıyı kilitleyin. Hakkınızda işlem yapacağım” dedi. Mahkeme başkanının sözleri üzerine salonda bulunan avukatlar, “Sıkıyönetim mahkemesi mi? Bunu yapamazsınız” sözleri ile mahkeme başkanına tepki gösterdi.
Yaşanan gerginlik üzerine mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Duruşmaya ara verildiği sırada, mahkeme savcısının cübbesini fırlatarak, duruşma salonundan çıkması dikkat çekti.
Belen’in savunmasının ardından tutuklu avukat Ayşe Acinikli, anadilde savunma yapmaya başladı. Acinikli, savunmasına başlamadan önce kendileri ile dayanışma için duruşmaya gelen herkese teşekkür ederken, katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’yi andı. Acinikli, “Terolar’da, Sur’da, Cizre’de direnenlere selam gönderiyorum” diyerek, savunmasına başladı.
Duruşma devam ediyor.
