İstanbul: Hasta tutsaklar için yapılan F Eylemi’nin 393. haftasında, beyin kanaması geçiren ve yoğun bakımda kalan hasta tutsak İlhan Dikme’nin serbest bırakılması istendi. Eylem, Galatasaray Meydanı’nın 59 haftadır yasaklanmasından dolayı İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi önünde gerçekleştirildi. Eylem sırasında İHD İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokak yoğun polis ablukası altına alındı.
Eylemde ilk olarak İHD Hapishaneler Komisyonu tarafından basın metni okundu. Metni Komisyon adına Hatice Onaran okudu. Onaran, tutsakların tedavi haklarının engellendiğini bunun bir işkenceye dönüştürüldüğünü belirtti. Bununla birlikte tutsakların ailelerine veda haklarının dahi engellendiğini vurgulayan Onaran:
Hapishanelerde işkenceler devam ediyor
“Hastalığı son aşamaya gelmiş mahpuslar gerekli tedavi ve bakımları yapılmadığı gibi son günlerini ailelerinden uzakta hapishanelerde geçirmeye zorlanmaktadırlar. Veda hakkı engellenen mahpusun son günleri bile işkenceye dönüştürülmektedir” dedi.
Onaran işkencelerin bununla sınırlı kalmadığını; Adli Tıp Kurumu’nun(ATK) ‘hapishanede kalamaz’ raporu verdiği hasta tutsakların tahliye edilmediğini, hastaneye sevklerin engellendiğini, hastaneye ring aracı ile götürüldüğünü ve kelepçeli tedaviye zorlandığını söyledi.
Ardından ağır hasta tutsak İlhan Dikme hakkında bilgi veren Onaran, Dikme’nin tutsak olduğu Kandıra F Tipi Hapishanesi’nden beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırıldığını buna rağmen tahliye edilmediğini aktardı:
“1972 doğumlu İlhan Dikme, 2010 yılında gözaltına alınıp bırakılmış, tutuksuz devam eden yargılaması sonucunda 3 yıl I ay 15 gün hapis cezası verilmiş, 2 Nisan 2019’da tutuklanarak Balıkesir/ Kepsut Hapishanesine konulmuş ve kalabalık bir odaya alınması talebi ile yaptığı başvurulara rağmen 1 buçuk ay tek başına tutulmuştur.
Bu süredeki tıbbi kayıtlarına göre; 22 Nisan’da yoğun göğüs ağrısı ve 24 Nisan’da yoğun baş ağrısı şikayeti ile önce Kepsut Devlet Hastanesine daha sonra hapishane revirinde hipertansiyon tanısı ile takibi yapılmıştır.
18 Haziran’da hiçbir gerekçe gösterilmeden Kocaeli/Kandıra 2 No.1u F Tipi Ceza İnfaz Kurumuna sevk edilmiş, burada da 3 gün tek başına tutulduktan sonra iki kişilik bir odaya alınmıştır.
Ailesinin yaptığı araştırmada, 18 Haziran’dan, beyin kanaması geçirdiği 2 Eylül tarihine kadar tedavisinin devam ettiğini gösteren bir kayda rastlanmamıştır.
Aynı odada tutulan S.Tepe, İlhan Dikme’nin ailesine gönderdiği mektupta; 2 Eylülde gece saat 02.30 da İlhan
Dikme’nin inlemesi ve hırıltılı sesleri üzerine uyanmış, yanına gittiğinde bilincinin kapalı olduğunu görmüştür. Yatağında yan çevirdiğinde ağzındaki kusmuk dışarıya çıkmış ve nefes alış verişi düzene girmiş. Hemen ardından memurlara haber vermiş, ambulans gelerek İlhan Dikme hastaneye sevk edilmiştir.
Kandıra 2 Nolu F Tipi Hapishane idaresi tarafından bilgilendirilen aile aynı gün hastaneye giderek bilgi almış, İlhan Dikme’nin önce Kocaeli Devlet Hastanesi ‘ne ve ardından Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi ‘ne gönderildiğini, burada beyin kanaması tanısı ile yatırıldığını öğrenmiştir.
Aile ile görüşmesine izin verilmedi
Görüşmelerine izin verilmemiş olmakla birlikte aynı gün anjiyo için götürülürken karşılaşmış ve İlhan Dikme’yi iyi, bilinci açık bir vaziyette görmüşler ve yanlarından geçerken İlhan Dikme ailesine “günaydın” diyerek seslenmiştir. Doktor, anjio sonrasında beyin kanaması tanısı ile ameliyata alınacağını söylemiş, 6 saat süren ameliyat sonrasında da ameliyatın iyi geçtiği, yaklaşık bir hafta sonra taburcu edilerek hapishaneye geri gönderilebileceği bildirilmiştir. Ameliyat akşamı, doktorun verdiği bilgilere uygun olarak İlhan Dikme uyanmış hatta hemşirenin yardımı ile çorba içmiştir.
Ameliyattan 48 saat sonra aileye komplikasyon geliştiği ve durumunun ağırlaştığı söylenmiş, ardından uyutulmaya başlanmıştır. Bu sürede akciğer enfeksiyonu ve beyin ödemi gelişmiş ve beyin ödemini atabilmesi için I Ekim günü beynine diren takılmıştır.
Eşi ve kızı savcılıktan izin alarak günde sadece 5 dakika kendisini görebilmekte ancak anne ve babası görüş yapamamaktadır.
Derneğimize yapılan başvuruda aile; halen bilinci kapalı olarak uyutulmakta olan İlhan Dikme’nin yatağa kelepçelendiğini ve kelepçe takılan kolunda ciddi oranda ödem oluştuğunu, tedavisini zorlaştıran bu duruma son verilmesi için girişimlerde bulunduklarını, ancak kelepçenin çıkarılmasını sağlayamadıklarını bildirmiş, yaşamından endişe ettikleri için tedavisinin denetimi ve tedavisini olumsuz etkileyen kelepçenin çıkartılması için yardım talep etmiştir.
Dernek avukatı İlhan Dikmeyi ve sorunu yerinde görmek amacı ile hastaneye gitmiş ancak vekaleti olmasına rağmen görüşüne izin verilmemiştir”
İnsan hakları savunucuları olarak, Dikme’nin derhal serbest bırakılması gerektiğini belirten Onaran açıklamasını sonlandırdı.
Onaran’ın açıklamasının ardından kitle ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’, ‘İlhan Dikme serbest bırakılsın’ sloganlarıyla eylemi sonlandırdı.
