GüncelLGBTİ+

KADEM’den LGBTİ+leri hedef alan açıklama

İstanbul Sözleşmesini destekleyici açıklama yapan KADEM eleştirilere yanıt verirken LGBTİ+'ları hedef aldı: Neslin devamlılığının önemi açısından tehdit olarak gördüğümüz eşcinsel hareketler ile yan yana anılmayı kabul etmiyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın başkan yardımcılığını yaptığı Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) LGBTİ+’ları hedef aldı.

İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması gerektiğine dair dün (1 Ağustos) bir açıklama yayınlayan dernek eleştirilere yanıt verirken sözleşmede LGBTİ+’lara ilişkin kısmı “tehdit” olarak niteledi.

Daha önce yaptığı açıklamada İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması gerektiğini ifade eden Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), bazı maddelerde geri adım attı. İstanbul Sözleşmesi’ndeki “Cinsel yönelim temeline dayanarak ayrımcılık yapılamayacak” şeklinde öngörülen maddeyi KADEM, “Neslin devamlılığı açısından tehdit olarak görüyoruz” sözleriyle reddetti.

KADEM’in sosyal medya hesabından tartışmalara ilişkin yapılan açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi tartışmaları üzerinden derneğimizin başka bir konuma çekilmek istendiğinin farkındayız. Konumumuz, aileye verdiğimiz değer ve neslin devamlılığının önemi açısından tehdit olarak gördüğümüz eşcinsel hareketler ile yan yana anılmayı kabul etmiyoruz”  ifadeleri kullanıldı.

LGBTİ+’ları aykırı grup olarak niteleyen KADEM, “Lobicilik faaliyetleri ile hem bugünümüze hem de yarınlarımıza sirayet etmeye çalışan bu gayrı ahlâkî hareket ile mücadelemiz devam edecek” sözleriyle hedef aldı.

Yapılan açıklamanın devamında ise şu ifadeler yer aldı:

“Aslolan şiddetle mücadele olmasına rağmen yersiz tartışmalarla konuyu başka noktalara taşıyanların iyi niyetli olduğunu düşünmüyoruz.”

KADEM yaptığı açıklamanın ardından daha önce yayınladıkları, “Küresel LGBT dayanışmasına hayır” başlıklı basın açıklamasını paylaştı.

KADEM’den yapılan önceki açıklamada İStanbul Sözleşmesi’nin günah keçisi ilan edildiği ifade edilerek, şu ifadeler kullanılmıştı:

İstanbul Sözleşmesi ve kadın cinayetlerinin artması arasında doğrusal hiçbir bağlantı yok iken, kadın cinayetlerini önlemek üzere getirilmiş bir düzenlemenin günah keçisi ilan edilmesini anlamak pek mümkün gözükmemektedir. Cinayetler gerçekten arttıysa burada bakılması gereken pek çok değişkenli sosyolojik ve psikolojik toplumsal süreçlerdir. Burada Sözleşmenin bu kadar hedefe konması asıl sebeplerin görmezden gelinmesi anlamına da geliyor

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu