GüncelManşet

Vicdani retçiye, ‘Seni Cizre’dekiler gibi yakacağız’ tehdidi

İstanbul: Vicdani Ret Derneği(VR-DER), Meydan Gazetesi muhabiri aynı zamanda VR-DER üyesi olan Vahap Güler’in ‘yoklama kaçağı’ gerekçesiyle 2 saat psikolojik işkenceye maruz kalmasına ilişkin İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul şubesinde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasında VR-DER eş başkanı Av. Gökhan Soysal ve eş başkan Merve Arkun ile birlikte Vahap Güler yer aldı.

Güler yaşadıklarına ilişkin, İstiklal Caddesinde yapılan kimlik kontrolünde ‘yoklama kaçağı’ gerekçesiyle Galatasaray Meydanı’nda bulunan polis kontrol noktasında yaklaşık 2 saat bekletildiğini, ‘vatan haini’, ‘terörist’ gibi hakaretlere maruz kaldığını ifade etti. Güler; ‘Seni Cizre’dekiler gibi yakacağız’, ‘Bahtiyar gibi kafana sıkacağız’ tehditlerine maruz kaldığını ve ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısını dinlettiklerini söyledi.

“Şanlı ordumuz Cerablus’ta savaşırken sen nasıl askere gitmezsin”

Konuya ilişkin VR-DER eş başkanı Merve Arkun, “Güler Sütlüce Askerlik Şubesi’ne götürüldüğünde, beraberindeki polisler ile birlikte bir astsubay odasına alınmış, baskı ve psikolojik işkence burada da devam etmiştir. Vicdani retçi olmasına rağmen Güler’e ısrarlı bir şekilde neden askere gitmediğini soran şubede görevli astsubay da ‘Şanlı ordumuz Cerablus’ta savaşırken sen nasıl askere gitmezsin’ benzeri cümleler sarf ederek, bu işkencenin bir parçası olmuştur. Vicdani retçi Güler yaklaşık 3 saat süren tüm bu baskının, zorla alıkoymanın ve psikolojik işkencenin ardından hakkında düzenlenen tebligat ile serbest bırakılmış dernek yönetimimizi ve avukatlarımızı konuya dair bilgilendirmiştir” dedi.

“Vicdani ret bir insan hakkıdır”

Arkun konuşmasına, “Türkiye Devleti, imzacısı olduğu uluslararası sözleşmeleri yok sayarak vicdani retçilere yönelik hak ihlallerini sürekli kılarak, OHAL sürecinde ‘değiştirdiği uygulamalarıyla’ vicdani retçilerin bu hak ihlallerine doğrudan bir şekilde maruz kalmasının da yolunu açıyor. Bu süre boyunca vicdani retçi Vahap Güler ve Faruk Encü gibi benzer uygulamalara maruz kalan tüm vicdani retçilerin derneğimize başvurmaya çağırıyoruz” diyerek devam etti.

Arkun, “Vicdani ret bir insan hakkıdır, öldürmeyi reddetmek haktır. Savaşı ve öldürmeye reddeden vicdani retçilere yönelik baskılar son bulana, vicdani ret bir insan hakkı olarak tanına değin mücadelemizi sürdüreceğiz” cümleleri ile konuşmasına son verdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu