Emek

Zorunlu sömürü: “Bireysel Emeklilik Sigortası”

Kapitalist emperyalist sistemin, girdiği krizlerin yükünü işçi ve emekçilerden çıkarmaya çalışmasına “alışkınız”. Her krizin ardından yeni vergiler, zamlar, kesintiler ortaya çıkar.

İşte egemen sınıfların “krizin yükünü paylaşma” yollarından biri olarak Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi(BES) de küresel krizin yaşandığı bir dönemde ülkemizde 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren uygulamaya başlayacak. Peki nedir bu zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi?

BES, işçilerden zorlakesinti yapılarak katılmasını sağlayan bir sistemdir. Emekçilerden kesilen para, bankalarda mevduat oluşturularak finansal sisteme destek sağlanması hedeflenmektedir. Adından da anlaşılacağı gibi “zorunlu” bireysel emeklilik sistemi, işçilerin taleplerine bakılmaksızın BES primi ödemeyi zorunlu hale getiriyor. Böylece zaten halihazırda emeklilik sistemine dahil olan işçiler bir de zorunlu olarak BES’ten kesintiye uğrayacak. Ayrıca bahsi geçen sistemde 3 yıl kalmak zorunda olan işçiler çıkmak istedikleri zaman tasarruf için biriktirilen paraya da el konuluyor. Zorunlu olarak BES’e girişi yapılan sistemde prim işçiden kesilecek. Kesilecek prim aylık 50 veya 100 lira olarak ifade ediliyor ancak prim esas ücretin yüzde 3’ü olacak, bu oran Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirilebilecek. Bu da asgari ücretli için 49 lira demek. Ayrıca ücreti daha yüksek olandan daha fazla kesilecek.

 

Koşullar daha da sertleşiyor

Böylelikle de asgari ücrete yapılan zam da zorunlu olarak BES’e aktarılarak kesilmiş olacak. Devlet böylece yaşadığı ekonomik krizin faturasını işçilere kestiğini yasallaştırarak açık etmiştir. Bu uygulama, işçilerin kazandığı paraya kanun zorunyla el koymaktan başka bir şey değildir.

Türk lirasının alım gücüne bakılarak değerlendirildiğinde 55 yaşına gelip bahsi geçen parayı aldığınızda onunla hiçbir işlem yapamayacağınız da açık. Zaten yabancı sermayenin yatırımlarını kestiği dönemlerde dolar böyle dörtnala giderken, devlet Ortadoğu’da bataklığa saplanmış ve dış politikada Avrupa’nın da sırtını döndüğü dönemlerde Türk parasının herhangi bir değeri de olmadığından olası bir kriz döneminde yükselecek olan enflasyon oranından kaynaklı işçilerin biriktirdiği paranın hiçbir değeri kalmayacaktır.

Meselenin özü açıktır, BES dediğimiz sistem zorunlu olarak sömürünün yasallaşmış halidir. Hükümetler sıkıştığı dönemlerde krizin faturasını işçilerin sırtına yüklemiştir. Kıdem tazminatına göz diken egemenler bir de zorunlu emekliliği dayatarak işçilerin hayatına kabus gibi çökmeye devam etmektedirler.

Krizlerin yükünü işçi-emekçi kitlelerin sırtına yüklemeye çalışan sistem karşısında işçi sınıfının örgütlenerek mücadeleye atılmaktan başka şansı yoktur.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu